7 Nisan 2009 Salı

SANKİ



Sanki hiç doğmamışım orda yaşamamışım ... Yıllar var açmamıştım kapısını.Devrilmiş gibi seneler sanki, benim üstüme değil, evin üstüne.
Herkes terkedeli çok olmuş ama ,doğduğum ev orası terk edesim yok o duvarları....
Geniş pencelerinde bir hayat yaşadığımız, çiçeklenirdi baharlarda dolup taşardı...Yaşam saçardık sanki heryere...Eski dolabın üstünde gençkızken yapıştırtığımız çıkartmalar duruyor hala.Kardeşim ve benim kutularımızı sakladığımız çekmeceler sapasağlam .Sonra o derin dolap, çocukluğumda gökgürültüsünden korkunca içine girdiğim..Üstüne yıllar değil ,bir hayat devrilmiş bu evin.Penceresinin denizliğine yürümüştüm tay tay bebekken.Aşağısı uçurum .Belki de hiç başlamadan bitecek bir hayattı benim ki .Yine komşu bahçesinin ağaçlarında asılı çocukluğumu gördüm. Merdiven korkulukları sonra,hep onlardan kayardım hiç yürümezdim inerken...
Eskilik ,köhnelik değil o evde bir yaşamın devrilmesinin darbeleri var .Paslanmaya başlamış balkon demirlerinde bir yaşamı taşımanın yorgunluğu var .
Karanlık gecelerde annem ve biz çocuklar hep beraber bağıra çağıra şarkılar söylerdik...Ne zaman canımız çekse muhallebi yapardı annem bize ve hep dilimi yakardım tahta kaşıkla tadarken.Üfleyerek yemeği bu evde öğrenmişim.Ve yine karanlıkta duvarda gölge oyunları oynamayı .... Anılarım çok net hafızada bir tarafım hep bu evde kalmış aslında....
Yalnız kalmış doğduğum ev kimsesiz kalmış hayatta.Daha çok şeyler anlatılır da gerek yok anlatmaya....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....