21 Aralık 2010 Salı

KUYU

Elleri çiçekli çocuklardık kumtepelerine koşan
Birimiz karanlıkta ışığa inanan
Birimiz karanlıktan korkan

Birbirimizin içinde yaşardık .

Akşamlar bir durgun zaman baskınıydı
Bir turna geçiyor türküleriyle uykunda
Gözlerin sırat köprüsü ve haşin
Hep tebessüm asılı kalıyor havada .

Birbirimizin içinden doğmak türkümüzün adı

Yalnızlığı oyduk sarılarak her kalabalık yalnızlık sana
Sofrada bir fosforlu çocuk
Kaldırmaz hiçbir usta yitik bir çağı
Babil kuyusuna inip
Yokken biz hayatın damarından kesip kanından içtik

Öyle durma orda kimliksiz ve serin
Bir yanımsın henüz bilmediğim /n.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....