5 Ocak 2011 Çarşamba

SEVGİLİ BALÇİÇEK ÇOCUK


Senelerden hangi sene bilmiyorum .İnanın hatırlamıyorum .Kahramanımız ki ,kendisi antikahraman yokuş aşağıya doğru yürürken Tophane yokuşundan bir yandan da rüzgarla konuşuyordu .Rüzgar cevap verir elbet şaşırmayın herşey cevap verir . Siz yeter ki ,içinizde herşeyin dilini bilen yeri bulun .Neyse efendim bu konu uzar gider .Kıyılardan konuşurduk o zaman.Gitmediğim bir şehrin bilmediğim kıyılarından . Söz açılmışken ille yok olmaya aday birinden söz ediyorum ;öyle ki eski ozanların öykülerine karşı ilgi duymuş birinden .Oysa ben de öyküleri iyi bilirim .Sonuç olarak konuğunu kendi karşılamayan bir adam hatırlıyorum aklı ile haklılığı unutan .Aslında buraları hızlı geçmekte yara /r var . Mersin illerinde , aman duymasın adlı öyküyü tabii ki rüzgarın bana söylediği yıllardı . Ama onlar rüzgarın ,suyun ,havanın ,eşyanın ,hayvanın dostum olduğunu bilmiyor tabii . Efendim onlar dansededursun , butun bunları şu an anlatmamın nedeni ne o danslar ,ne de başka şeyler .Benim aklım rüzgarda o sıra . Rüzgarın ayağımın ucuna taşıdığı o tek sayfalık mektupta .Zaten o nedenle ordayım .Mektuba dönelim ;


Rüzgara içimdeki soruları tek tek soruyordum rüzgar da cevaplarını esirgemiyordu tabii .
O soruyu da sordum . Biraz sessizliğe yattı rüzgar ardından kasıp kavuran bir şiddetle geldiğinde ayaklarımın ucuna bir sayfa bıraktı .Merak edip alıyorum . İlk algıda söylediğim cümle şudur :_Babamın yazısı !Bu çok ilginç . Babamın çok güzel ve karakteri zor bir yazısı vardır .Ve sayfadaki yazı babamın yazısının aynısı .Başlıyorum okumaya hitap şöyle ; Sevgili Balçiçek Çocuk . Köşede bir tarih ve yer ,1985 Mersin .Rüzgarla konuştuğumu hatırlayıp hemen onun diline dönüyorum .Oldukça yüksek bilimsel bir dil . Coitus kavramından bahsediliyor . Evrenle birleşmek üzerine entellektüel bir yazı .Sonu ise şöyle bitiyor Ağabeyin Tahir .Mektup o yolculuğa olan inancımı sağlamıştı .Mersinden haberler alıyorum haftasında .Derken kendimi uçakta buldum .İnsan hayatının yararlı olmaktan çıkmasını gözledim . Açık olmaktan kaçınmadım elbet olaylar bazında ancak içyüzünü hiç söylemedim .Ölümün hırs ve korkuların arkasına saklanmak aslında hiç doğmamış olmaktan geldiğini bilen bir yerden bahsediyorum . Ölüm derken doğumdan sözeden biriyimdir antikahramanım ya o yüzden .Varolmanın boşluğa bırakılabilecek kadar büyük yalnızlığı olduğunu gördüm .Figüranın becereksizce gülüşlerinin içinde rüzgarın bana söylediklerini hatırladım . Anladım ki savaş var ,anladım ki yol uzun ...
Rüzgar hava, su ,toprak bilirler ki çocuk bir balçiçek yol ise bir gün varılacak ..

3 yorum:

  1. Önce merhaba,
    Sevgili kayıtdışı,
    Biz O'ndanız ve O'na dönünceye kadar da sükun bulmayacağız,bulamayacağız..
    Evet var olmak,aslında bu dünyaya atılmaktır...
    acıların,hırsların,nefretlerin,aşkların,kavgaların, savaşların olduğu..Şu 'aşağı'lık yeryüzüne atılmak..
    Evet yeryüzü serüvenimizi O'nun rızasına uygun olarak tamamlamak dileğiyle...

    YanıtlaSil
  2. Rüzgârla konuşanların kanatları olur derler,kim der, ben derim.
    Eğer rüzgârın dilini kalbinin kıvrımlarında görüyorsan, kanatları bile boşver!
    Acaba sözlerinin kalbini anlayacaklar mı diye endişeliyim.
    Selâm olanın rahmeti üzerine...

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim güzel yorumlar için . Rabbimiz yoklukta öyle bir görünür ki kimseyi kimsesiz bırakmaz o .çok şükür kalplerle beraberdir ..

    YanıtlaSil







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....