10 Ocak 2011 Pazartesi

BİR ÇOCUK MASALI MAREK BRZOZOWSKİ

"Gerçeküstücülük, ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkarmak içim başvurulan, içinden geldiği gibi yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın (rüyada olduğu gibi) her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında düşüncenin yazılışıdır"
ANDRE BRETON

Batılı söylemin gerçeküstücülüğü anlamlandırabilmesi için, öncelikle masalların ve düşlerin kodlarını mikrodünya bir alem olan insanı çözmesi gerekir . Bu gerçeküstücülük yaşamda oturduğu kodlarla kökleri hakkında çok ciddi bilgiler vermektedir . Çocuk dünyası, masalsı bir gerçeküstücülüğün en renkli ve en çok zaman kodlarını içeren hikayesidir .HİÇBİR ÇOCUK YOKTUR Kİ KENDİ HİKAYESİNDEN KAÇABİLSİN .Bu bazen bir top , bazen renkli bir şekerleme ,bazen boşluğa bırakılmış bir balon bazen bir uçurtma olabilir . Kendi güvenlik dünyası içerisinde, her çocuk kendi motiflerini çok iyi koruyacaktır ve onu sıcacık saklayacaktır .Bu motifler zamanda yol alırlar bir şeylere dönüşürler bu saflık korunabildiğince pek tabii ki . Çünkü bu düşler zamanın içinden, ona kendi hikayesini anlatan şeylerdir . Bazen kırmızı papuçların sevincinden yürümeye dönüşür ama bazı hikayelerle karşışınca bu kırmızı papuçlar yürümezler işte o zaman tehlike ışıkları yanar bu bilinçdışı alanda bilince çağrısını yapar senin hikayen bu değil diye .Soru sormaksızın her türlü bu sihirli motiflere dalan ve yürüyen motiflerin varolması yakalamak her çocuğun rüyasıdır sanırım . Ancak bu kodlar bazen de bazı şeyleri dönüştürmek için gelmişlerdir . Kağıttan kayıklar yüzmeye başlamıştır içinizde ,bir ev göz olmuş örneğin şakacının kağıttan kulahının aydedeyi ağzında taşıması gibi .Evlerin incecik tekerlekleri vardır bu dünyada ,bir balık gemiye dönüşmüştür ,kuşlar hep beraber bir yere uçarlar bacadan çocuk ,şapkadan tavşan çıkmaktadır .Zamanın herbir yüzünü oluşturan hüzünlü maskeler sıyrılıp terk ettikçe yeni seni beyaz tül eteklilikleriyle aydedenin üstüne konar yeni bir sen olarak ,zamanı bütüncül görmez tamtersi zamanın eskimesini anlatır gerçeküstücülük .Çizgilerden tekerlekler nereye gittiği bilinmeyen düşler merdiveninde yeni sen hep eskisine selam verir .Bir mavi çiçek açar düşler sahasında zaman bir eski değirmendir öğüterek ruhları gerçeği çıkaran hertürlü düşlerden .Yolculuk zamanadır ,kendine .. Varoluş deneyimini en iyi anlatan Mevlananın dediği gibi onlar evlerini nerede kuracaklardır. HERŞEY MÜMKÜNDÜR DÜŞLERDE OYSA BİR KUŞ İLE BİR BALIĞIN HİÇBİR YERDE YUVASI OLMAYACAKTIR HAYATTA .

Marek Brzozowski nin gerçeküstü dünyasıyla bir çocuk masalına sevgiler ..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....