17 Nisan 2010 Cumartesi

GO




Mutlak bir ölümü veya yaşamı seçmek binyıllardır hep aynı terazide tartılır .




Oynak ibreler ,celladın ve kendinin yanbakışları hep oyun dışıdır .Gökyüzüne bakıp hayat okuma alışkanlığı sanki, Sümer kalıntılarından çıkartılmış parşömen yıldız haritaları gibi bunu sürdürmek istiyor.Arzın oyununda fiiler yer değiştirir sürekli ,sen ötekisindir aradığın fiilin öznesi misali .Yeryüzünün o tuzak sorusu ''gerçek ne olmalı '' yine sorulacağı duraklara vardı.Kendiliğindeyken kimse alınmasın sendekine aniden bir gerçeğe çarpabilirsin çünkü .


Işıkçı,dilekçi,aynacı arasında billurlaşmış bir oyun içinde eskiler .Ancak hayat oyunu emer ,içer ,sindirim sisteminde öğütür .


Escher labirentinde oyunun içinde arayıp bulmaktır herşey, yönden azade olarak .Kimileri ışıkta görse de kimileri karanlıkta görür oyunu .Oyunu bozmanın o tek kuralı ;düşler yok ,istek yok umut yok demek .Kurosowa 'nın düş bahçelerindeki kiraz ağaçları da yok demek .




Tarih kadar eski bu oyunun tek gerçeği ;yok dersen yok olan, var dersen var olan bir şey oluşudur .Tek gücü budur . Taşları yoktur ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....