5 Temmuz 2010 Pazartesi

PENCEREMDEN


Durmak da bir eylem ,varsayımlarda gizli yaratılan putların adı .İnsanoğluna bakınca yaptıkları tek putun altın olduğunu görmek utanç verici .Bir seçim varsa, farklı diyebileceğimiz hayali put yapmaktır onun da adı .. Semeresi zaman içinde olan ..Bu bir seçim daha doğrusu bir dünya duruşu neresinden bakarsan .. İnsan değerlilik kavramında bir obje varetmesi eğilimi ya da .. Bir yandan da objesiz olmaya aday bir duruş var kendi içinde tutarlılığı olan ..Nesnelerin dünyasından kaçıp derin bir dünyaya kucak açan .. Hakiki olan bir perdenin arkasından görünmeyen bir sahicilik duygusuyla ifade etmek de mümkün anlıyorum sahiden bu çok mümkün ve çok özel ..Ancak kalabalığın (kollektif )bilincinden toplu intiharlar şeklinde olan hissiyatından sıyrılmış bir ruh dengelerini ters yüz eden ..

Elele tutuşmadık mı karanlığa yürürken daha ne duruyorsun gördüklerini anlat pencerenden .


Hayali olmayanı yıkmak ,put yok evrenimizde biz varız . Biz sesiz ,sözüz ,gözüz,kan ve canız ..Bilmediğin dilden seslendiğinde aracısızdı sesim .Sesim ki perdesiz olan .Çıplak ses su gibidir ,yazı gibi ,kav gibi ..Bu görünmez dünyana saygım söyle şimdi rüya içimden geçmese görünür müydüm ...

Ayın kaçıncı günüydü yıllardan neydi bilimeyen meçhul bir günde düş sesiyle bana göründüğünde çıplaklığını ört kendinle daha da çıplak kalabilmen için demedim mi ..
O içimde dans eden ,zıplayan tek kürekle ve tek yürekle gelen alçakgönüllükle uykuya dalmak istemekle çok mu şey söyledim . Senin düşün nefes almalı uyuduğumda bir tek bunu söyleyemedim .O sonbaharımızın ,kışımızın günlerini kısaltmak için karanlığa ışık tutmadım mı ? Güverteye çıktım artık ,Homeros şiirleri gibi turuncu gökyüzü dilim dilim ayrılmış sözcük sözcük olmuştu artık .Okuyordum !
Ben ki tek yürek sahibi bir kadın ,Ruhumun bir yerlerde bırakılması üzerine herseferinde ruhuma koşan ben yüzyılların doğum müjdecisi gibi çocuk bir zamanda şimdiyle bir olmamla birlikte ,merakla denize değen dizlerinden dizelerini okumadım mı ?


Sevgilim merak beslemeli ve ben merak beslemeliyim sevgiliye .


Ne kendisi ,ne gölgesinde bir katre acı kalmamalı.Boş sayfalar belirmeli içimizde yeni bir kitap olan hayata saygıyla ... Düşlerden çıkıp gelen sevgiliye karanlıkları ışık olmuş sevgiliye ...

1 yorum:

  1. Zaman biraz küf sadece... Şiirler biraz ağrılı ve delişmen... Un ufak olmadan çizdiğimiz gök, düşlerin ucunu yakıp yakıp ısınıyoruz. İçindeki Kibritçi Kız'a söyle, yakıp düşün ışığında ısınırken hep hayalinde olanın kalbine inen olduğunu bilsin. Ve an gelir... Düşleri yakıp gerçeği aydınlatabileceğini de..

    Selâm olsun içimizin en içine... :)

    YanıtlaSil







Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....