
Çıplak duruyor madenler,
kristaller,taştaki oyuklar.
Yazılmamış olan,
dil olarak sertleşmiş,
çıkarır gökyüzünü meydana.
(Yukarıya doğru reddedilmiş,
orta yerde,çapraz olarak,yatıyoruz biz de.
Eskiden önünde kapı olan sen,
masaki üstünde öldürülmüşte
beşir yıldızı vardı:
onun sahibi şimdi bir -okuyan- göz.)
Oraya giden yollar.
Ormanda bir saat fışkıran tekerlek izini izleyerek
.Top-lanmış ufak, yarık kayın kozalağı:
karaşın açıklık,
ona soru soran parmak düşünceleri ey-nereye?
Tekrarlanmayana doğru,
oraya doğru, her şeye doğru.
Fışkıran yollar oraya doğru.
Yürüyebilen bir şey bu,
selamsız sanki bir yürek olmuş,
geliyor buraya doğru.
Paul CELAN
kristaller,taştaki oyuklar.
Yazılmamış olan,
dil olarak sertleşmiş,
çıkarır gökyüzünü meydana.
(Yukarıya doğru reddedilmiş,
orta yerde,çapraz olarak,yatıyoruz biz de.
Eskiden önünde kapı olan sen,
masaki üstünde öldürülmüşte
beşir yıldızı vardı:
onun sahibi şimdi bir -okuyan- göz.)
Oraya giden yollar.
Ormanda bir saat fışkıran tekerlek izini izleyerek
.Top-lanmış ufak, yarık kayın kozalağı:
karaşın açıklık,
ona soru soran parmak düşünceleri ey-nereye?
Tekrarlanmayana doğru,
oraya doğru, her şeye doğru.
Fışkıran yollar oraya doğru.
Yürüyebilen bir şey bu,
selamsız sanki bir yürek olmuş,
geliyor buraya doğru.
Paul CELAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder