30 Haziran 2009 Salı

Evrenin Yatışmaz Yapısı


'' Güzel söz ,güzel ağaç gibidir, ki sağlam köklüdür,dal ve yaprakları göktedir.Devamlı ,Allah'ın izniyle meyve vermektedir''
Son okuduğum Evrenin Yatışmaz Yapısı adlı kitap bu sonuç cümlesiyle bitiyor.Kitap Prof Hüseyin Hatemi nin çevirisiyle çözümsüz konulara tuttuğu ışıkla bu güne dek bana en yakın gelen düşünceleri savunuyor .Molla Sadra nın görüşleriyle Evrene baktığımız kapının ne kadarındayız çok iyi anlıyorsunuz okuyunca .....Eşsiz bir eser....

20 Haziran 2009 Cumartesi

UYAN Kİ UYUYAYIM

.... belki diyorum;aynasızlığın uzun yıllar süren yalnızlığı ve bunu bilmek duygusu olmasa boşlukta yankılanır mıydık ;ve boşlukta sesimiz duyulur muydu .... Başka türlü kendimiz olur muyduk ???Çoğul bir yalnızlıkta Öznesiz kalır mıydık ???
Boşluk olmadan yankı olmaz . Karanlık olmadan da ışık....Ve tüm kainatla aynı şarkıyı yakalamak bunlar olmadan mümkün olur muydu ???Sevgilim uykuda; ben hep karanlık, o hep boşluk ve ben çok ama çok uykusuzummmm........

SANA BİR SIR SÖYLEYECEĞİM YAKLAŞ....

19 Haziran 2009 Cuma

DENK/LEM

O beni sonsuzluğuma kavuşturur
ben onun sonsuzluğunu dünyaya....

7 Haziran 2009 Pazar

AYNA

biz ölümü birbirimizde gördük
yaşamın tohumlarını da...

adım kadar sevdim seni
senden duymak onu
konuşmasıydı bir rüyanın....

şeytandın bana ;büyük aşık
ve Tanrıydım aynı anda
Şeytandım bir yandan
Tanrıydın o an sen.....

biz ölümü birbirimizde gördük
yaşamın tohumlarını da....

senin aydınlığın ben de gece...
senin gecen aydınlık ben de....
sevmesem seni adım kadar
verir miydim adımı
gömer miydim karanlığa ,sana olan inancımı...

biz ölümü birbirimizde gördük
yaşamın tohumlarını da....

5 Haziran 2009 Cuma

ADIM GECE

kuzguni siyah yaban gülünden
gülünden
hiç sözü edilmemişten öte
adım gece
masalım bir kış uykusunda
rüya dediğin bir tutam demet siyahi
siyahi...
en korkusuzca okunan bir kitabın
bilinmezliğinde.....

adım gece
gece
bir tavşanın mor gibi davranması
kırmızı hayallerde....
sultanıyım siyahın
gözüne mil çekilmiş
beyazın sevdasında
sevdasında.....

yollarında üç küre
toplanmış üç ölüm
sonrası üç rüyadan ibaret...
saklıyorum aslımı
uzağımdan ...
beyazı ölüm gören ellerinden

devrilir ,çevrilir
döner boşlukta ateşten
gül topları....
düşenin elsizliğine iner adım....

duasıyım yağmurun
ıslanınca sicimlenen
sayıklama uykusunda
sırrı tutmakta değil
yaşamakta adım
kiminin beyazı bende gece
gece....
eğer bir yerde uzak ,
terk bir yerde
seslerden azat..
uykusuzluğa dalarsa başım
gölgemi tutup elinden taşır o zaman
bana nefes gibi gelen o bildik yalnızlığım....

içinden ötesinden geçtim
adım yoktu seslerinde
siyah bir güle gömmüştüm sesimi
hecelerim bölündü karanlıkta...
adım gece
içim ölümlere gebe ......

TOMURCUK


3 Haziran 2009 Çarşamba

SESSİZ

ellerim ıslanmış
gölgem önden yürümüş
aklım bin taneciğe bölünmüş
herbirini susturmuş içim....

RÜYA

Karanlıktan süzdüm kendimi
uyandırdım ışıkta
dalgın bir rüyada ......

DÜŞ/ÜN

pembe gülüydüm hayatın;özen ve incelikle...
sana bir kalemin ucuyla dokunurken
düş/ün ya;
konuşan karanlıksa...
düş/ün ya;
kalbinin sesiysem
varolan halimle...
düş/ün bana yoksun aslında demeden önce...
düş/ün şimdi ne kadar uzağız ya da yakın...

düş /ün ,düş/ün .....

düş/ün düş/ünmek fazlaca abartılmıştır ne de olsa bu insanlık ayininde....


gülpembe






Kendi masalını kendine anlatmayan hayatı anlatmasa da olur ...Tek kitabımız odur ....